:::Tiyatro Sembolü: Gülen ve Ağlayan Surat (Sock ve Buskin):::
Bugün yani 27 Mart Dünya Tiyatro günü. O yüzden ben de hala yaşayan tiyatro sembolü üzerinden yazmak istedim
Tiyatro Maskesi sembolü, Antik Yunan’da Dionysos bağ bozumu şenliklerinde oynanan Antik Yunan tragedya ve komedyalarına kadar gidebilen tiyatro geleneğinin bir sembolüdür. En temelde insanın iki temel duygusunu temsil eder; Hüzün ve Neşe. Bu iki maskeye Sock (Komedyada oyuncuların giydiği çorap) ve Buskin’de (tragedyada giyilen bağlamalı, bot tarzı ayakkabı) da denmektedir.
Hüzün, acı, keder, yas, ilahi hüzün (acılı bir olaya bağlı olmayan olumlu anlamda hüzün) gibi duygular asık suratlı maskeyle sembolize edilir. Bu tragedya ile alakalıdır. Tragedya, Tanrıların hikayesini, efsaneleri içerir ve çarpıcıdır. Günah, ceza veya trajik bir son yaygındır. Zaten trajedi kelimesi de buradan gelir. Aslında tragedya Yunancada keçilerin şarkısı anlamına gelir. Buradaki şarkı kelimesi, lirik ve şiirsel bir şekilde söylenen efsane, hikaye anlamına da gelir. Koro halinde söylenen kutsal şiirlerdir. Buradaki keçiler bir doğa ve şarap Tanrısı olan Dionysos’a kendini adamış kişileri temsil ederdi ve bu oyunlarda bu kişiler koro halinde yer alırdı. Haliyle Dionysos’a adanmışların korosu anlamını taşımaktadır. Daha arkaik dönemlerde Dionysos şenliklerinde satry yani yarı keçi yarı insan kılığına girmek zaten yaygındı.
İkinci maske olan neşe ise; sevinç, kahkaha, hayattaki komik anlar, acının üzerinden neşe ve espiri ile gelme gibi anlamlara gelir. Aslında bu da Antik Yunan tiyatrosunun ikinci türü olan komedya ile ilgilidir. Bu daha çok köylülerin şarkısı anlamına gelir ve aslında daha halka ait anlatılardır. Kutsal değildir ve eğlenmeyi, gülmeyi amaç edinir. Kökeni de köy eğlencelerinden (Bizdeki köy seyirlik oyunları) dayanır. Şarkı, dans özellikle ve özellikle müstehcen ve argo söylemler yer alır. Özellikle Antik Yunan’da bir süre sonrası sarkastik bir şekilde Devletin yönetimini ve siyasete dair taşlama içermiştir. Aslında bu ruhu biz ülkemizde zorlu zamanlarda yaşatıyoruz; gezi direnişindeki tüm espriler, zamlarla dalga geçilmesi, siyasi bir olayın komedi unsuru olup dilden dile espiri haline gelmesi gibi. Komedya bizim topraklarda çok aktif ve hala ruhu yaşar biçimdedir.
Bu iki alan tiyatro türü ritüellerden doğmuş doğayı karşılamak için doğa bayramı oyunlarıdır. İşte bu iki maske de bir tiyatro oyuncusunun hangi alanda oynadığının sembolleridir. Antik Yunan’da komedya da tragedya da maskelerle oynardı. Bunlar herkesin görebilmesi adına (veya belki daha haşmetli olması için) büyük maskeler olurdu. Oyuncu duygularını bu maskelerle belli eder, bu maskelerle komik tiplere bürünür veya bu maskelerle Tanrıları canlandırırdı.
Günümüzde böyle maskeler kullanılmasa da , oyuncunun kendi yüzü, bedeni, duruşu maskenin ta kendisidir artık. Yani maskenin sembolizmi hala yaşar. Oyuncu, hangi maskeyi takarsa o duyguyu yaratacaktır; ya güldürecek ya ağlatacaktır; ya yas yaşatacak ya da çoşkuyla seyirciyi kendinden geçirecektir. Maske, sembolik olarak kendinden başka bir kimliğe bürünmek anlamına gelir. Antik Yunan’da takılma amacı da budur. Antik Yunan maskeleri kişinin istediği role girebilmesini, duygudan duyguya geçebilme becerisini daha da önemlisi, seyircide de o duyguyu yaratabilmesini sembolize eder.
Tüm tiyatro emekçilerinin Dünya tiyatrolar günü kutlu olsun. Bu zorlu zamanları da aşmaları için her tür desteği vermemiz gerektiğini de hatırlatmak isterim.
Efe Elmas
Kadim Lisan
Görsel: Hadrian'ın Villa Moziği, M.S. 2. yy, Tragedya ve Komedya maskeleri